ÇİN, SOVYETLERDEN ÖĞRENDİĞİNİ UYGULUYOR

Pekin, Çin’deki Türki Müslümanları kamplara kapatıyor

İnsanın içindeki Yin ve Yang, Hayır ve Şer, İyilik ve Kötülük en demokratikten tutun en totaliter ülke yöneticilerinin ruhunda mevcut. Yüzyıllardır bunun yansımalarını görüyoruz.  Hitler’in Yahudiler, Romanlar ve diğerlerini gaz odalarında yok etmesi, Stalin’in yüzbinleri sürgüne yollaması ve haksız yere GULAG’lara (çalışma kamplarına) yollayarak büyük sayıdaki mahkûmun ölümüne sebep olması veya ABD’nin Hiroşima ve Nagazaki’ye atom bombası atması, insandaki kötülüğün yansımaları olarak karşımıza çıkıyor. Bu örneklere onlarca, hatta yüzlercesini ekleyebiliriz. Devlet dediğimiz organizma elinde kılıç olan bir güç ve gerekli bulduğunda bu gücü kullanır. Her eylemini de halkın, çoğunluğunun yararına yaptığına sizi inandırmaya çalışır.

Günümüzde Suriye’deki, Irak’taki, Afganistan’daki, Afrika veya Güney Amerika (Latin) ülkelerindeki iç savaşlar dolayısıyla milyonlar ülkelerinden kaçıyorlar. Bu bir trajedi. Ülkelerinden kaçmak istemeyen Rohinga (Arakan) Müslümanlarına Myammar (Burma); Filistin Müslümanlarına İsrail; Doğu Türkistan’daki soydaşlarımıza ise Çin mezalim yapıyor. Ancak Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, İslam Birliği Teşkilatı, Türk Konseyi Zirvesi veya başka uluslararası insan hakları kuruluşları herhangi bir tepki vermedi. 

Takip edebildiğim kadar Türkçe, Tatarca, İngilizce ve Almanca kaynaklarda hemen her gün Uygurlara yapılan mezalimle ilgili bir haber çıkıyor. Çin Komünist Partisi Genel Sekreteri ve Devlet Başkanı Şi Cinping ile görüşen bütün ileri gelen devlet veya hükümet başkanları bu konuyu gündeme getirmiyorlar. Onlar getirmeyince bu konular yok mu addediliyor? Peki neden?

Çünkü çocuklara öğrettiğimiz hümanite (insanlık/beşeriyet), yani insanı insan yapan, insanın doğasını kuran niteliklerin tümü, insanın değerini, saygınlığını önemseyen, insanları sevme vs. gibi değerler aslında dünyanın gerçeklerini yansıtmıyor. İnsanlar birbirini öldürüyor, işkence ediyor, mallarını gasp ediyor, sürgüne yolluyorlar.  Ülkeler de bu insanlar tarafından yönetildiğinden onlar da farklı değil.

Çin Halk Cumhuriyeti dünyada ekonomik açıdan en hızlı gelişen bir ülke ve her ülke onunla ticaret yapmak istiyor. Birkaç milyon Uygur, Kazak, Tatar, Kırgız, Tacik kamplara sokulmuş, kimin umurunda? Ticari menfaatlerimiz daha önemli. Zaten bu olay patlak vermeseydi “Uygur da neymiş” diye sorardık. Her ne kadar biz Uygurlardan esinlenerek medeniyet sözcüğü yerine uygarlık diye bir sözcük icat ettiysek de bu pek aklımıza gelmez.

Çin dünyanın en fazla nüfusuna sahip ülkesi, 1 milyar 436 milyon nüfusa sahip.  Dünya nüfusu ise 7 milyar 746 milyon olduğuna göre, dünyadaki her 7-8 kişiden biri Çin vatandaşı. Dolayısıyla azınlıkların değeri nüfusları ile orantılı oluyor. Tabii nüfusları 100 bin ile 2 milyon arasında olan şanslı ülke ve topluluklar mevcut. Onlar bağımsız ve Birleşmiş Milletlerde temsil ediliyorlar.  Dev Çin’de 2010 nüfus sayımına göre resmi olarak 55 azınlık mevcut ve bunlar arasındaki Uygurların 10 milyon nüfusu var. Diğer Türki Müslümanlar ise toplam 6 milyon nüfusa sahip. Bunlar Çin denizinde bir damla gibiler. Geçen sene Ege Üniversitesinde bir Çinli akademisyen ile konuşmuştum. Kendisi “Çin halkı o azınlıkların mevcudiyetini bile bilmez” demişti. Aslında haksız da değil. Çin yönetimi Türk adı taşıyanlara vize vermekte zorluk çıkarıyormuş. Anlaşılan Çin (Mançurya) doğumlu olan ben de vize almaya uğraşmamalıyım.

Kazakistan Çin’den kendisine sığınan Doğu Türkistan Kazaklarına oturma izni vermeye başlamış, yani onları Çin’e iade etmiyor. Rusya Federasyonun boyunduruğundaki Tataristan’da okuyan Doğu Türkistan kökenli Tatar gençlerini ise Çin’e iade etmek üzereler. Başka ülkeler sığınanlar da aynı tehdit altında.

Bu uygulama, II. Dünya Savaşı sona erince Almanlara esir düşen eski Sovyet askerlerinin Müttefikler tarafından Sovyetler Birliğine iadesini hatırlatıyor. Sıradan asker 10 yıl GULAG’lara mahkûm edildi, yüksek rütbeliler ise idam edildi. Stalin döneminde 50 milyon insan ölmüştü. Mao iktidara gelmeden ve geldikten sonra 70 milyon insan ölmüştü. Yani Ruslar kadar Çinliler de bu konuda gayet acımasız olabiliyorlar.

ABD şu anda ÇHC ile sorunları olduğu için Uygurları gündeme getiriyor, Pekin’i protesto ediyor. Fakat aynı ABD ÇHC’ni resmen tanıdıktan sonra Radio Liberty’deki (Özgürlük Radyosu) Uygurca yayınları sonlandırmıştı. Demek ki azınlıklar büyük devletlerin piyonu konumundalar. Onlar da başka çareleri olmadığı için çar-naçar bu gibi ülkelerle iş birliği yapmak zorundalar.  

Sesler uzayda kaybolmuyormuş diye bir faraziye var. İnsanlığın yüzbinlerce yıllık ıstırabı acaba nasıl yankılanıyordur? Tarih bütün bunların örnekleri ile dolu. Medeniyet, insan hakları dediğimiz, kendimiz icat etiğimiz kurgu pek de başarılı olmuyor anlaşılan. Son yıllarda en gelişmiş diye kabul ettiğimiz Avrupa ülkelerinde dahi Nazizm’in ayak sesleri duyulmaya başladığına göre insanlar başkalarının ıstırabına aldırmaz olmaya başlamış demektir.

Doğu Türkistan’daki soydaşlarımızın acı kaderi hakkında söylenecek, yazılacak çok şey varsa da ilgileneni bulmak bir o kadar zor olacağa benziyor. Dolayısıyla ben 2012’den beri topladığım konuyla ilgili haber, makale ve yorumları aşağıda sunuyorum. İlgilendiğinizi okuyabilirsiniz.

UYGURLARLA İLGİLİ MAKALE VE HABERLERİN LİNKLERİ

2012-2014

https://www.reuters.com/article/us-china-xinjiang/china-jails-20-on-jihad-separatism-charges-in-restive-xinjiang-idUSBRE92Q0BO20130327

27 Mart 2013

https://worldview.stratfor.com/article/chinas-ambitions-xinjiang-and-central-asia-part-1

30 Eylül 2013

http://www.dunyabulteni.net/manset/291174/cinde-tren-istayonunda-kanli-saldiri

02 Mart 2014

http://www.dunyabulteni.net/manset/316442/cinden-sekiz-uygura-daha-idam-cezasi

08 Aralık 2014

2015

https://www.bbc.com/news/world-asia-30373877

02 Ocak 2015

http://www.dunyabulteni.net/manset/319338/cin-polisi-6-uyguru-vurarak-oldurdu

12 Ocak 2015

http://www.dunyabulteni.net/manset/319618/cin-zulmunden-kacan-500-uygur-kayseride

15 Ocak 2015

2016

http://edition.cnn.com/2016/06/23/asia/china-organ-harvesting/index.html?sr=fbcnni062316china-organ-harvesting0657AMVODtopLink&linkId=25826134

23 Haziran 2016

2017

https://www.ft.com/content/360afba4-55d1-11e7-9fed-c19e2700005f

21 Haziran 2017

https://tr.euronews.com/2017/11/21/cin-ve-tayland-firari-uygur-turklerinin-pesinde

21 Kasım 2017

2018

https://www.wsj.com/articles/hong-kong-booksellers-re-arrest-highlights-china-legal-limbo-1516823525

24 Ocak 2018

https://www.reuters.com/article/us-china-islam/chinas-hui-muslims-fearful-chinese-new-year-education-ban-a-sign-of-curbs-to-come-idUSKCN1G1040

17Şubat 2018

https://www.azatliq.org/a/29426468.html

13 Ağustos 2018

https://www.dunyabulteni.net/asya/hui-muslumanlari-cuma-namazini-yikimi-istenen-camide-kildi-h427154.html

10 Ağustos 2018

http://windowoneurasia2.blogspot.com/2018/11/east-turkestan-exiles-create-data-base.html

04 Kasım 2018

https://www.azatliq.org/a/29598158.html

13 Kasım 2018

http://windowoneurasia2.blogspot.com/2018/11/more-than-50000-in-chinese-re-education.html

21 Kasım 2018

https://tr.euronews.com/2018/11/25/uygur-turklerinin-evine-din-istihbarat-icin-bir-milyondan-fazla-cinli-casus-yerlestirildi

25 Kasım 2018

https://www.rferl.org/a/kyrgyz-from-china-urge-president-jeenbekov-to-help-with-captured-relatives/29621225.html

26 Kasım 2018

https://www.rferl.org/a/kazakhs-from-xinjiang-say-relatives-not-allowed-to-leave-china/29621852.html

26 Kasım 2018

https://www.uygurhaber.com/toplama-kamplarina-kapatilan-kazaklarin-aileleri-yardim-bekliyor

27 Kasım 2018

https://www.rferl.org/a/committee-to-protect-kyrgyz-people-in-china-established-in-bishkek/29630132.html

30 Kasım 2018

http://windowoneurasia2.blogspot.com/2018/12/kyrgyz-angry-at-chinas-detention-of.html

08 Aralık 2018

https://www.dunyabulteni.net/uzak-dogu/endonezyalilar-dogu-turkistan-icin-cin-buyukelciligi-onunde-toplandi-h434876.html

18 Aralık 2018

https://tr.euronews.com/2018/12/18/toplama-kamplarina-alinan-uygur-turkleri-icin-hangi-ulke-ne-dedi-ne-yapti

18 Aralık 2018

https://tr.euronews.com/2018/12/20/cin-dogu-turkistanli-kirgiz-ve-kazak-azinligi-da-toplama-kamplarina-gonderiyor

20 Aralık 2018

2019

https://tr.euronews.com/2019/01/03/dogu-turkistan-milli-meclisi-baskani-turkiye-onumuze-cin-seddi-koyuyor

04 Ocak 2019

https://tr.euronews.com/2019/01/06/uygur-turklerinin-toplandigi-kamp-gazetecilere-acildi

06 Ocak 2019

https://www.rferl.org/a/astana-says-china-allowing-ethnic-kazakhs-to-leave-xinjiang/29699823.html

07 Ocak 2019

https://www.aa.com.tr/tr/dunya/endonezyanin-en-buyuk-musluman-orgutunden-uygur-aciklamasi/1361202

10 Ocak 2019

https://www.rferl.org/a/anti-china-protesters-fined-in-kyrgyzstan/29717288.html

18 Ocak 2019

https://www.rferl.org/a/u-s-russian-leaders-urged-to-help-ethnic-kazakhs-in-xinjiang/29735842.html

28 Ocak 2019

https://www.rferl.org/a/ethnic-kazakh-xiaheman-china-urges-uzbekistan-not-to-extradite/29759822.html

08 Şubat 2019

https://www.dunyabulteni.net/asya/bm-sorusturmacisi-uygur-kamplari-icin-talep-gecti-h439079.html

07 Mart 2019

https://www.zeit.de/kultur/2019-03/fremdenfeindlichkeit-china-fluechtlinge-rassismus-asyldebatte

18 Mart 2019

https://www.dunyabulteni.net/asya/uygurlar-keriya-camii-nereye-gitti-h441101.html

17 Nisan 2019

https://www.aa.com.tr/tr/dunya/abd-disisleri-bakani-pompeo-uygur-toplumu-mensuplariyla-bir-araya-geldi/1431951

27 Mart 2019

https://www.rferl.org/a/us-religion-report-assails-china-over-abuses-of-muslims-calls-russia-uzbekistan-countries-of-particular-concern-/29910851.html

29 Nisan 2019

https://www.faz.net/aktuell/politik/ausland/amerika-china-sperrt-muslime-in-konzentrationslager-16170188.html?utm_content=buffer42294&utm_medium=social&utm_source=facebook.com&utm_campaign=GEPC%253Ds6&fbclid=IwAR3TQMBnZ0QTfPNVJerdkMersiDip7ozTAMV5M2srcrVbzNZsEi_id4Uch0

04 Mayıs 2019

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-48185577?ocid=socialflow_facebook&fbclid=IwAR1nW61cTdrp1Fw0D11dvbWs75Xty4MLDILqEdjDp6IPZhcfSz5YElcnvtU

07 Mayıs 2019

https://www.nzz.ch/international/china-erlaubt-streng-kontrollierten-blick-in-umerziehungslager-

ld.1480115

11 Mayıs 2019

https://edition.cnn.com/2019/05/12/middleeast/turkey-uyghur-community-intl/index.html

12 Mayıs 2019

https://www.rferl.org/a/china-s-kazakh-ambassador-angily-rejects-xinjiang-crackdown-allegations/29968606.html

28 Mayıs 2019

https://www.rferl.org/a/china-s-kazakh-ambassador-angily-rejects-xinjiang-crackdown-allegations/29968606.html

28 Mayıs 2019

https://www.rferl.org/a/chinese-reeducation-camps-whistle-blower-leaves-kazakhstan-for-unnamed-country/29978308.html

03 Haziran 2019

https://www.theepochtimes.com/over-100-torture-methods-used-in-chinas-prison-system_2799515.html

04 Haziran 2019

https://www.haksozhaber.net/kanadadan-cine-uygur-tepkisi-toplama-kamplarina-son-verin-114990h.htm

05 Haziran 2019

https://tr.euronews.com/2019/06/13/cin-dogu-turkistanda-sadece-camileri-degil-musluman-mezarliklarinida-hedef-aliyor

13 Haziran 2019

https://tr.euronews.com/2019/06/21/uygur-turklerine-yonelik-baskinin-arastirilmasini-isteyen-onerge-reddedildi

21 Haziran 2019

AR2_0vcCcuWJjI1Nton9MncNpxop4CIC59fwe1GTQbAzvYLmaahB2SkLaVU

21 Haziran 2019

https://www.bbc.com/news/av/world-asia-china-48667221/inside-china-s-thought-transformation-camps?fbclid=IwAR2qCVZfJCjc–HjNrXbPtCYEywamYFTDf2w_QA0P62OEb_vQeibFeT3jNc

21 Haziran 2019

https://www.gaste24.com/dunya/uygur-turku-yazar-nurmuhammet-tohtinin-cesedi-kelepceli-olarak-teslim-edildi-h79024.html

22 Haziran 2019

26 Haziran 2019

https://www.vice.com/en_us/article/7xgj5y/these-uighur-parents-say-china-is-ripping-their-children-away-and-brainwashing-them

01 Temmuz 2019

https://www.middleeasteye.net/news/erdogan-criticised-over-silence-uighurs-during-china-visit

02 Temmuz 2019

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/turkkandan-akpye-dogu-turkistan-tepkisi-242545h.htm

04 Temmuz 2019

https://www.bbc.com/news/world-asia-china-48825090?ns_campaign=bbcnews&ocid=socialflow_facebook&ns_mchannel=social&ns_source=facebook&fbclid=IwAR0WrRIV-PDhKT-BMEdBuJh5QLw3tJxUzOXvAT-U9qRP3EHPcgbXSfnVwXY

04 Temmuz 2019

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/cin-dogu-turkistana-giden-turistlere-casus-uygulama-yukluyor-240606h.htm

04 Temmuz 2019

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-48880857?ocid=socialflow_facebook&fbclid=IwAR0OkfsSgstFdlLTTzulkdrSFw_jetXjw92jQVRNJn_VS7MRO7FndeCv5y0

05 Temmuz 2019

https://www.dunyabulteni.net/avrupa/100-kisi-ap-binasi-onunde-uygurlar-icin-toplandi-h444727.html

05 Temmuz 2019

https://www.bbc.com/news/world-asia-china-48899475

07 Temmuz 2017

https://www.rferl.org/a/protesters-in-almaty-demand-release-of-xinjiang-kazakh-activist/30051256.html

12 Temmuz 2019

https://tr.euronews.com/2019/07/12/cinin-uygur-politikalarina-37-ulkeden-imzali-destek-rusya-ve-suudi-arabistan-listede

17 Temmuz 2019

https://www.euronews.com/2019/07/18/pompeo-calls-chinas-treatment-of-uighurs-stain-of-the-century

18 Temmuz 2019

https://www.reuters.com/article/us-china-xinjiang/china-says-xinjiang-inseparable-despite-attempts-to-distort-history-idUSKCN1UH00N

22 Temmuz 2019

https://www.theguardian.com/world/2019/jul/22/china-denies-uighurs-turkic-descent-and-says-hostile-forces-trying-to-split-country

22 Temmuz 2019

https://www.sde.org.tr/asya/cin-bin-588-uyguru-oldurdugunu-rapor-etti-haberi-10583

24 Temmuz 2019

https://www.karar.com/dunya-haberleri/cinin-islam-tahammulsuzlugu-namaz-kilanlar-ve-imamlik-yapanlar-tutuklaniyor-1279295

25 Temmuz 2019

https://www.aa.com.tr/tr/dunya/uygur-turklerine-kimliklerini-unutmalari-icin-baski-yapiliyor/1575146

06 Eylül 2019

https://tr.euronews.com/2019/09/12/cin-devlet-baskanina-mektup-uygur-rektoru-taspolat-tiyipi-idam-etmeyin

12 Eylül 2019

22 Eylül 2019

https://www.karar.com/dunya-haberleri/bm-toplantisinda-toplama-kampini-anlatti-soyle-allahina-seni-kurtarsin-1334640#

25 Eylül 2019

https://tr.euronews.com/2019/09/28/malezya-basbakani-muslumanlarin-uygur-konusundaki-sessizliginin-sebebi-cinin-guclu-olmasi

28 Eylül 2019

https://scholar.google.com.tr/scholar?q=US+Blacklists+Chinese+Organizations+Over+Repression+In+Xinjiang&hl=tr&as_sdt=0&as_vis=1&oi=scholart

08 Ekim 2019

https://edition.cnn.com/2019/10/08/politics/xinjiang-visa-restrictions-state-department/index.html

09 Ekim 2019

https://www.zeit.de/politik/ausland/2019-07/xinjiang-uiguren-china-menschenrechtsverletzung-unterdrueckung

09 Ekim 2019

https://tr.euronews.com/2019/10/04/cin-dogu-turkistanda-115-milyar-metrekup-dogal-gazkesfetti-uygur-sincan-ozerk-bolgesi

10 Ekim 2019

https://www.euronews.com/2019/10/24/chinese-uyghur-activist-ilham-tohti-wins-eu-human-rights-award-the-sakharov-prize

24 Ekim 2019

https://www.karar.com/dunya-haberleri/uygur-aile-cine-verilmesin-1367351

28 Ekim 2019

https://www.azatliq.org/a/30209029.html

10 Kasım 2019

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-50447718

16 Kasım 2019

https://www.zeit.de/politik/ausland/2019-11/china-cables-internierungslager-uigueren-xinjiang-

ueberwachung

25 Kasım 2019

https://www.sueddeutsche.de/muenchen/muenchen-uiguren-weltkongress-china-cables-

1.4696618

25 Kasım 2019

https://www.zeit.de/politik/ausland/2019-11/uiguren-china-arabische-welt-islam-nahost

26 Kasım 2017

https://edition.cnn.com/2019/11/26/asia/china-xinjiang-leaks-analysis-intl-hnk/index.html

27 Kasım 2019

https://www.rferl.org/a/xinjiang-kazakhs-urge-authorities-to-help-release-relatives-in-reeducation-camps-/30295056.html?ltflags=mailer

27 Kasım 2019

https://www.zeit.de/politik/ausland/2019-11/uiguren-china-xinjiang-unterdrueckung

27 Kasım 2019

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya50568756?ocid=socialflow_facebook&fbclid=IwAR1Y9-j4rQ_10LJWTrWzz4YZoYWB8s7WZmBxoVT9W86LtkOabgZSDqyxr5A

28 Kasım 2019

Çin işkencesi

https://www.chinasage.info/torture.htm

Bunlara ek olarak 2005 yılında kaleme aldığım bir makaleyi de paylaşmak isterim:

UYANAN DEV ÇİN VE UYGURLAR

Prof. Dr. Nadir DEVLET “Uyanan Dev Çin ve Uygurlar”, Türk Yurdu, xxv, sayı 220 (Aralık

2005), s.11-14.

Giriş:

Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında Mao Tse Dung’un iktidarı ele geçirmesi ile kurulmuş bir sosyalist ülkedir. Başka bir ifade ile büyük komşusu eski Sovyetler Birliği ‘ne eşdeğer bir rejime sahipti. Çin’in diğer ve belki de en mühim özelliğini nüfusu teşkil etmektedir. Çin dünyada en fazla nüfusa sahip bir ülke durumundadır. Dolayısıyla da Çin ‘in bu muazzam nüfusundan korkanlar bir “sarı tehlikeden” bahsetmektedirler. Şüphesiz Çin Halk Cumhuriyeti ve Çin halkı dünyada mühim demografik, ekonomik ve stratejik faktörü ihtiva etmektedirler. Son yıllarda gösterdiği ekonomik başarı ile de dünyanın mühim bir ticaret merkezi haline gelmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılındaki kuruluşundan 1960‘lara kadar aynı sistemi paylaştığı Sovyetler Birliği ile gayet sıkı-fıkı bir iş birliğinde iken sonradan münasebetleri ciddi bir şekilde bozulmuş ve dünya basınında “Sovyet-Çin çatışmasından” söz edilmeye başlanmıştı. Çin ayrıca kendi içinde 1966 yılından 1976 yılına kadar süren “kültür ihtilali” ile dikkatleri çekmiştir. Bu on yıllık dönence aşırı sol grupların liderliğinde ülkede tam bir terör yaşanmış, bir hayli kültürel değerler yakıp-yıkılmıştı. Ancak yeni yöneticilerin iktidara gelmesiyle Çin kapılarını dünyaya açmaya ve ülkeyi modernleştirme faaliyetlerine girişmeyi başarmıştır.

Sayılarla Çin:

Sayılarla bakarsak Çin’in bir dev olduğunu daha iyi anlarız. Amerikan istihbarat teşkilatı CIA’in kamuya açık Ülke Raporu (World Factbook) web sayfasının Temmuz 2005 tahminleri göre, dünyamızda 6.372.797.742 insan yaşamakta olup, Çin 1.306.313.812 nüfusuyla birinci konumdadır. Onu 1.080.264.388 nüfusla komşusu Hindistan takip etmektedir. Bu yöredeki

Pakistan, Endonezya gibi ülkeleri de katarsanız dünya nüfusunun buralarda yoğunlaştığını görürüz. Diğer bir karşılaştırmayla Avrupa Birliğinin 25 ülkesinin Çin’in yarı nüfusuna dahi ulaşmadığını görürüz (456.285.839). Şüphesiz salt bir nüfus belki bir şey ifade etmeyebilirdi, ancak Çin’in ürettiği değerler dünyada gelişme alanında da birinciliği kaptırmadığını göstermektedir. Dünyanın toplam GSMH (GDP)’sı 51.480 trilyon dolar olduğu tahmin edilmektedir. Bunun 11.050 trilyonunu AB ülkeleri, 10.990 trilyonunu ABD, 6.449 trilyonunu ise Çin üretmektedir. Çin’i ise 3.582 trilyon ile Japonya ve 3 trilyon dolarla Hindistan takip etmektedir Dünya toplam ticaret hacmi de 6.421 trilyon dolar diye tahmin edilmektedir. Bunda da 850.300 trilyonla AB birinci, 714.500 trilyonla ABD ikinci durumdadır. Ardından AB toplamından ayrım olarak Almanya ve Japonya gelmekte olup, Çin 436.100 trilyon dolarla altıncı durumdadır. Ancak son yıllardaki performansı ile birkaç yılda daha yukarılarda yer alacağını tahmin etmek için kâhin olmak gerekmemektedir. Endüstriyel üretimde büyüme hızı yıllardır %9’dan aşağılara inmemektedir. Kişi başına düşen gelir 5.600 dolara ulaşmış bulunmaktadır (Türkiye’de 7.400 dolar). 2004 tahminlerine göre 583 milyar dolarlık ihracat, 552 milyar dolarlık ithalat yapmıştır.

Tabii ki bu kadar büyük nüfusa sahip olan ve bu kadar büyük endüstriyel üretim yapan Çin için enerji kaynaklarına ihtiyacı her geçen gün artmaktadır. Kendisinde başta kömür olmak üzere, demir, petrol, doğal gaz gibi yer altı zenginliklerine sahip bulunmaktadır. Çevre kirletici özelliği bulunan kömür bolca kullanılmakta, ancak ene de enerji ithali bir ihtiyaca dönüşmüş bulunmaktadır. Örnek vermek gerekirse 2003 tahminlerine göre, kendisi günde 3.3392 milyon varil ham petrol üretirken, 4.956 milyon varil harcamaktadır. Çinin enerjiye olan ihtiyacı her geçen yıl da artacaktır. 2005 yılında Çin bugün harcadığı enerjinin iki mislisinden fazlasını kullanacaktır. Bunu da başlıca Orta Doğu ülkelerinden karşılamak durumunda kalacaktır. İkinci mühim kaynağı ise Orta Asya cumhuriyetleri teşkil edecektir.

Çin’in sorunları:

Dolayısıyla Çin komşuları ile ilişkilerini düzeltmeye, barışı korumaya özen göstermiştir. 1996’da Çin’in girişimi ile Şanghay’da Çin, Rusya, Tacikistan, Kazakistan ve Kırgızistan’ın katılımı ile “Sınır Bölgelerinde Askeri Alanda Güvenliği Güçlendirmeye İlişkin Antlaşma” imzalandı. Bu antlaşmayla kurulan “Şanghay İş birliği Örgütü” ne Özbekistan da katıldı. Temmuz 2001’de Moskova’da Çin-Rus Dostluk Paktı imzalandı. 1991 Mayıs’ında Çin Sovyetler Birliği ile olan 7.500 km.’lik sınırını %98’i üzerinde antlaşma sağlamıştı. Sovyetler Birliği dağılınca ise Mayıs 1999’da Rusya ve Kazakistan, Ağustos 1999’da Kırgızistan ve Mayıs 2002’da Tacikistan’la imzalanan antlaşmalarla tartışmalı sınır sorunlarını sona erdirilmiş oldu.

Tabii ki dev Çin’in, her ülke gibi bütün sorunları tamamen ortadan kalkmış değildir. Bu sorunlardan en mühimi belki de Milliyetçi Çin, yani Tayvan ile olan sürtüşmesidir. Pekin

Tayvan’ı Kıta Çin’in doğal bir parçası olarak kabul etmekte ve tamamen kendi hakimiyeti altına almak istemektedir. 23 milyon nüfusa sahip olmasına rağmen Uzak Doğunun en dinamik ekonomilerinden birine sahip Tayvan’ı, Hong Kong gibi kendi sınırlarına katmak Çin’i daha da güçlü hale getireceğine şüphe yoktur. Ancak Tayvan kadar Güney Kore, Japonya ve bölgedeki diğer ülkeler Çin’in bölgede daha da fazla etkisinin artma ihtimalinden hayli rahatsız olmaktadırlar.

Ekonomide liberalizmi benimsemiş olmasına rağmen Çin Komünist Partisi iktidarı paylaşmayı düşünmemektedir. Aslında ülke bu kadar başarılı iken neden Komünist Partisi iktidarı, çok partili demokrasi adına, paylaşsın ki sorusu haklı olarak akla gelir. Dolaysıyla da siyasi konularda ve bilhassa azınlıklara karşı davranışlarda pek esnekliğe rastlanmaz. Aslında Çin’i rahatsız eden tek bir azınlık söz konusudur: o da olsa Uygurlardır. Şüphesiz yurt dışındaki Tibetliler dini liderleri

Dalay Lama’nın liderliğinde dünya kamuoyuna kendilerine yapılan haksızlıkları duyurmaya çalışmaktadırlar, ancak buna kulak veren ülkeler yok denecek kadar azdır.

Şincang-Uygur Özerk Bölgesi:

1955 yılında tesis edilen Şincang-Uygur Özerk Bölgesi (Çince: Şin-ciang Vey-vu-ır Cu-çi-çü)

Batı Avrupa kadar bir yüzölçümüne sahip olup, 1.710.000 km 2’dir ve Çin’in toplam yüzölçümünün 1/6’sını teşkil etmektedir.1944 yılında Doğu Türkistan’ın Uygur nüfusu 2.988.528 (genel nüfusun %76’sı) iken Çinli nüfus 222.401 (genel nüfusun %5,7’si), diğer azınlıkların nüfusu ise 721.121(genel nüfusun %18,3’ü) idi. 1992’de Çin ile Uygur nüfusu eşitlendi. Bunun nedeni de Çin hükümetinin uyguladığı göç politikası oldu. 1999 yılı nüfus tahminlerinde, 1.136.703.824 Çinliye karşı, 7.214.000 Uygur, 1.112.000 Kazak, 113.999 Kırgız, 83.629 Şibe, 69.102 Salar, 10.569 Sarı Uygur ve 4.127 Tatar, yani 8.607.476 Türk kökenli bulunduğu ifade edildi. Çin Devlet Nüfus İstatistik verilerine göre, 2002 yılında Çin’in nüfusu 1.280.883.488’e ulaşmıştı. Bunun %91,59’nu Han diye adlandırılan esas Çin halkı teşkil etmekteydi. Şimdi ise bu nüfus 1 milyar 300 milyonu aştı.

Doğu Türkistan’daki Çinli nüfusu son on yılda (2000) 14.762.023’e ulaşmışken, Uygurların nüfusu yedi-sekiz milyon civarında kaldı. Yani Uygurlar kendi milli bölgelerinde azınlık durumuna düştüler. Çin yönetiminin bu politikası bölgedeki iç huzursuzluğun artmasında da başlıca faktör oldu. Doğu Türkistan’ın son 20 yılda bu denli doğal olmayan bir şekilde süratle

Çinlileştirilmesi bölgedeki yerli halk Uygurlarda yok olma, Çin nüfusunun içinde eriyip gitme korkusu hasıl etti.

Doğu Türkistan ‘da zengin petrol, kömür, volfram, molibden, manganez, uran, nikel ve altın yatakları bulunmaktadır. 1983 yılında petrol istihsali 4 milyon ton idi ve 1990‘da bu miktarın 20 milyon tona çıktı. Petrol bilhassa Karamay bölgesinde çıkarılmaktadır.

Doğu Türkistan Çinlilerin sömürüsüne açık Türk ülkesi durumundadır. Türkistan halkının karşılaştığı diğer bir tehlikeyi de Lop Nor’da yapılan atom denemeleri teşkil etmektedir. Pekin bu bölgede son 30 yılda yer altı (19) ve yer üstü (22) olmak üzere 41 atom denemesi yapmış bulunmaktadır. En son deneme ise Ekim 1980’de gerçekleştirilmişti. Bu denemelerin neticesinde yöre ahalisinde kanser hastalıklarının oranı çok fazla miktarda artmış bulunmaktadır.

Uygurların artan protesto ve eylemleri:

1991’de Bağımsız Devletler Topluluğu kurularak Çin dışındaki Uygurların yoğun bulunduğu Kazakistan ve Kırgızistan gibi ülkeler de bağımsız olunca buralarda yaşayan Uygurların da durumları kritik bir konuma geldi. Çünkü bu cumhuriyetler sınır komşusu Çin Halk Cumhuriyeti ile doğrudan doğru komşu oldular. Çin kuzeyinde bir Sovyet tehdidinden kurtulunca ise Doğu

Türkistan veya resmi adı ile Şincang-Uygur Özerk Bölgesindeki Uygur Sorununu (?) çözme faaliyetine girişti. Bu bölgeye Han soylu Çinli nüfus göçünü artırdı, yerli Uygurlara baskıyı çoğalttı. Bu politikalar Uygurların tepkisini çekti, çeşitli protesto gösterileri düzenlendi, hatta bazı protestolar ayaklanma görüntüsü aldı. Pekin de bir hayli Uygur’u idam ederek bu sorunu çözmeye çalıştı. Tabii ki bu gelişmeler Çin’in dışındaki ülkelerde yaşayan Uygurların da haklı tepkisine neden oldu. Ancak Çin’e komşu ülkeler Pekin’i kızdırmak istemedikleri için kendilerindeki Uygurlara baskı uygulamaya başladılar. Bu baskılar o derecede arttı ki, bir hayli

Uygur bulundukları ülkeleri terk etmeye başladılar. “Uluslararası Af Örgütünün” (Amnesty International) verdiği bilgilere göre, tek bir Belçika’da Kazakistan’dan gelen 400 civarında Uygur sığınmacı bulunmaktadır. Türkiye dahi Uygurların protestolarına hassasiyet gösteren ülkeler safına katıldı. Çünkü son yıllarda Ankara Çin ile ekonomik ilişkilerini arttırmanın yollarını aramaya başlamıştı. Mesela İstanbul’da Sultanahmet Meydanının bir köşesinde ufak bir parka Türkiye’deki Doğu Türkistanlıların lidere olan merhum İsa Yusuf Alptekin’in adı verilince, buna Çin elçiliği tepki göstermiş, Dışişleri Bakanlığı da bu adı değiştirmek istemişti.

Kısacası soydaşlar dahi kendi menfaatleri üste çıkınca insan hakları gibi konuları gündeme getirmekten çekinmeye başlamaktadırlar.

Uygur eylemlerine karşı idam silahı:

Uygurların Çin yönetimine karşı protestoları bilhassa 1990’lı yılların başında güç kazanmaya başlamıştır. Nisan 1990’da Kaşgar’ın güneyinde Baren’de beş gün süren ayaklanma Çin güvenlik güçleri tarafından en azından 50 Uygur’un öldürülmesi ile bastırıla bilmişti. Son yıllarda ise Gulca (Yining)’da da ayaklanmalar ortaya çıktı. Çin kaynakları Nisan-Aralık 1996 tarihleri arasında 57 bin kişinin göz altına alındığını bildirmişlerdi. 27 Ocak 1997’de Gulca’nın Ayden kasabasında bir Uygur kadınına yapılan saldırı büyük bir protesto hareketine yol açmış ve yüzlerce kişi tutuklanmıştı. 5 ve 6 Şubat 1997’de ise gene Gulca’da binden fazla Uygur’un katıldığı bağımsızlık gösterilerinde resmi verilere göre 9 kişi öldü, 200 civarında insan tutuklandı. Resmi olmayan yerel kaynaklar ölü ve tutuklama sayılarını bunların çok üstünde vermektedir. Bu gösterilerden sonra tutuklananları otuzu ise idam edildi. 1997’de Çin’in başkenti Pekin’deki üç patlama da “Müslüman bölücüler” hesabına yazıldı. Resmi verilere göre 1997 yılında Çin’de 1.876 kişi idam edildi ve bunların bir kısmını da Uygurlar teşkil ediyordu.

Uygurlar arasında artan huzursuzluk bir takım yer altı faaliyetlerini de canlandırdı. Gizlice silahlanan bir kısım guruplar bombalama veya Çinli görevlilere saldırma faaliyetlerine de girişmelerine yol açtı. Ağustos 1998’de sekiz polis bu nevi terör hücumlarının kurbanı oldu.

Aynı ayda Başbakan Jiang Zemin’in Doğu Türkistan’a ziyaretinden sonra bombalar patladı. Eylül ayında da Doğu Türkistan’da 13 kişi idam edildi. Olaylar 1999’da da durulmadı. Mart ayında on Uygur daha idam edildi. Ancak olaylar durulmadı. 29 Ağustos 2000’de Hoten’in Keriye kasabasında 7 bin civarında Uygur yerel Çinlilerle çatışmaya giriştiler ve olaylar 200 civarında Uygur’un tutuklanması ile bastırıldı. 8 Eylül 2000’de ise bölgenin başkenti Urumçi’de bombalar patladı ve yüzlerce kişi yaralandı. Aralık 2000’de İli’de tutuklanan 11 Uygur’un üçü idam edildi ve sekizine ise beş ile on beş yıl hapis cezaları verildi. Doğu Türkistan’ın resmi yayın organı “Talimu” dergisine göre, bölgenin diğer mühim bir şehri Aksu’da polis Şubat ile temmuz ayları arasında 78 terör teşkilatını dağıtmış, 768 şüpheliyi tutuklamış, 153 teröristi yakalamış, 908 izinsiz silah ve takriben üç bin kg. patlayıcı ele geçirmişti. 2001 yılı da olaysız geçmemekte olup, Ocak ayında bu sefer Gulca’da iki Uygur idam edildi. Afganistan olayları patlak verince ise Çin makamları Uygurlar üzerine daha sert gitmeye başladılar. İdam cezalarının ortadan kalktığı Avrupa ile bu kervana katılan Türkiye kamuoyu için şüphesiz bu nevi idam cezaları gün geçtikçe itici hale geliyor ve vahşet olarak algılanıyor.

Uygurlar Çin ile ilişkilerimizi geliştirmede aracı olabilirler mi?

2000 yılı ise ÇHC ile Türkiye Cumhuriyeti arasında yakınlaşma yılı oldu. Şubat 2000’de o dönemin İçişleri Bakanı Saadettin Tantan Pekin’de “Sınır ötesi suçlarla mücadelede iş birliği” antlaşmasını imzaladı. Aynı yılın Nisan’ında ise Çin Başbakanı Jiang Zemin Türkiye’ye resmi ziyarette bulundu.

Haziran 2002’de ise halen Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı bulunan, MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli Çin’e bir resmi ziyaret yaparak, bu bölgedeki Uygur ve Kazakların iki ülke arasında dostluk köprüsü olması gerektiğini vurguladı. Türkiye Çin’le yakınlaşması sayesinde Çin’den on binlerce turist geleceği ümidini de taşıyordu. Ancak son üç yılda beklenen gerçekleşmedi. 2001 yılında Çin ile ticaretimizde 922 milyon dolarlık ithalat, 199 milyon dolarlık ihracat yapmış bulunuyoruz. 2002 Ocak-Nisan aylarında ise ithalat 339,2, ihracat 65,9 milyon dolar olmuştu. 2004 yılında ise Çin’den yapılan ithalat 4,5 milyar dolar iken, ihracat 390 milyon dolarda kalmıştır, yani ticari açığımız 4 milyar 60 milyonun üzerindedir.

Sonuç:

Çin’le ekonomik ilişkilerimiz bizim aleyhimize işlemektedir. Dengeyi kendi lehimize çevirmek, en azında açığın çok fazla olmamasını sağlamak için Çin’le ekonomik alandaki ilişkilere ciddi önem vermemiz, Pazar imkanlarını araştırmamamız gerekmektedir. Ancak bunu yaparken büyük ülkelerin menfaat politikaları arasında sıkıştıkları için insan hakları gündeme gelmeyen Uygurları da unutmamamız en azından insanlık görevidir. Türkiye zaten onların Çin’i rahatsız edebilecek eylemlerine izin vermemektedirler. 30 Nisan 2005’ te Ankara’da ATO salonunda “Türk Dünyası İnsan Hakları Derneği “tarafından düzenlenen “2005 yılında Türk Dünyasında İnsan Hakları” toplantısında Uygurların konusu gündeme gelmişse de bu bir istisna idi ve zaten bu Türk medyasının bile yeterince ilgisini çekememişti. Aslında Uygurlar Çin ile ilişkilerimizde çok mühim bir köprü rolü oynayabilirler. Bunun için iki tarafında bu ihtimali ciddi olarak düşünmelerinde yarar vardır. Kanaatimize göre, 1,3 milyarlık bir dev Çin’e takriben on milyonluk bir azınlığın tehdit olacağını varsaymak hiç de gerçekçi değildir.

Author: Nadir Devlet

Prof. Dr., Türk Dünyası tarihi ve uluslararası ilişkileri uzmanıdır. 20 ve 21. yüzyılda Rusya, Kafkasya ve Orta Asya’daki Türk halklarının geçmişi, bugünü, siyasi, sosyal, kültürel, ekonomik yapıları üzerinde yoğunlaşmıştır.

Share This Post On

Submit a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Share This