GÜNDEM: Putin, Tuğçe, Yolsuzluk

Yurt dışı ve içinde Putin:

Bu hafta yurt içi ve yurt dışında da Putin ve onun söylemleri dikkati çekti.

Putin’in hafta başı Pazartesi günü 01 Aralıkta Ankara’da Anıtkabir’i ziyareti, Cumhurbaşkanı heyeti ile buluşması, yemek yemesi, basın toplantısı vb. saat 13.10’dan 19.30’a kadar altı saate sığdırıldı.

Tam bizim açımızdan başarılı bir zirve oldu derken, 4 Aralık’ta ülkesinde yaptığı yıllık halka hitabında Soğuk Savaşın başladığı sinyalini de verdi.

Ankara’da iken basın toplantısında doğal gazın fiyatına 1 Ocak 2015’ten itibaren %6 indirim yapacağı müjdesi hepimizi sevindirmişken, Enerji ve Tabii kaynaklar bakanını Taner Yıldız’ın “bu indirim tüketiciye yansımayacak” şeklindeki beyanı ile sevincimizi kursağımızda kaldı.

Petrol fiyatlarındaki dünya çapındaki düşüşün de tüketiciye yeterince yansımadığını düşünürsek, hükümetin bu politikasına şaşmamız gerekir.

 

Putin’in ikinci müjdesi veya hayalî armağanı Güney Boru hattı projesinin iptal ettiğini bildirmesi idi. Çünkü bu projeyi tamamen sonlandırmayarak, boru hattını Türkiye üzerinden geçirebiliriz gibi vaadi ise kulağa, küçük çocukları elma şekeri ile kandırmak gibi geldi. Çünkü bu proje çok pahalı. Rusya bunu finanse edecek güçte gözükmüyor.

Kısacası Putin’in Türkiye’ye yaptığı ziyareti siyasi konulardaki anlaşmazlığa rağmen ticari bağları sürdürerek Batının ön karakolu konumundaki Türkiye’yi kendi safına çekmek şeklinde de yorumlanabilir. Mesut Yılmaz sayesinde doğalgazda neredeyse Rusya’ya bağımlı kaldığımızdan, bu evlilik süreceğe benzer.

 

Diğer yandan Rusya, AB’nin uyguladığı ekonomik kısıtlamalar, dünya petrol fiyatlarının düşmesi ve Ukrayna’da sürdürdüğü savaş dolayısıyla ekonomik sıkıntıya girmiş bulunuyor.

Bir ay kadar önce 1 Amerikan doları 40 Ruble civarında iken şimdi 55 Rubleye çıkmış bulunuyor.

Putin 4 Aralıkta halka yaptığı mutat yıllık konuşmasında bütün bu ekonomik olumsuzluklar için Batı’yı suçladı ve halkı zorluklara dayanmaya çağırdı. Aynı zamanda Kırım’ı işgal etmesinin gerekçesi olarak ise şunları söyledi:

Bu ilhakın Rus halkı için çok büyük önemi vardır, “çünkü Kırım’da Ruslar yaşıyor, ayrıca bu bölge stratejik açıdan önemli”. Kudüs Yahudiler için neyse Kırım Rusya için o derecede kutsal bir yer. Dolayısıyla Rusya Batının aşağılama politikasına boyun eğmeyecektir.

Putin ekonomik zorluklardan kurtulma yolları olarak da, Rusya’dan yurt dışına para kaçıran iş adamalarına af ilan etmek, yurtdışında çalışan akademisyenleri ülkeye döndürmek gibi tedbirleri gösterdi. Anlaşılan Putin Batı’yı düşman göstererek başarısızlığını örtme gayreti içine girmiş bulunuyor. Diğer bir ifade ile Rusya yeni bir izolasyona, soğuk savaşa girmek üzere.

 

Türk kızı Tuğçe Ateşoğlu’nun cenazesi:

Almanya belki de ilk defa bir Türk asıllı kurbana bu derecede yakın ilgi gösterdi.

3 Aralık’ta Hessen eyaletinde Offenbach am Main kentinde Tuğçe Ateşoğlu’nun cenaze töreni gerçekleşti. Bu cenaze törenine yalnız Alman basını değil, BBC gibi diğer ülkelerin basın organları ve onların muhabirleri de büyük ilgi gösterdi.

Cenaze törenine Türkler, Tuğçe’nin arkadaşları, akrabaları dışında, Hessen eyaletinin Başbakanı, Hristiyan Demokrat Birliği partisi (CDU) üyesi Volker Bouffier ve Almanya’daki Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu da katıldı.

Belli başlı Alman televizyonlarının çoğu cenaze törenini canlı olarak yayınladılar. Böyle bir ilgi, Türk resmi şahıslarının Almanya’ya resmi ziyaretlerinde dahi gösterilmemektedir.

Diğer yandan Almanya’da takriben dört milyon Müslüman yaşamakta olup, bir haylisi Alman vatandaşıdır. Buna rağmen nasıl ki bizdeki gayrimüslimlere biz Türk diye bakmıyorsak, Almanların ekserisi bunlara gerçek Alman diye bakmamaktadırlar.

15 Aralıkta Mc Donald’s lokantasında 3 Sırp gencinin iki Alman kızını taciz etmeleri üzerine 23 yaşındaki Tuğçe bu gençlere müdahale eder ve kızları kurtarır. Bunun üzerine gençler, Tuğçe sokağa çıkınca onu feci şekilde döverler ve o tarihten itibaren komada kalan Tuğçe birkaç gün önce vefat eder.

Alman basını onu kahraman ilan etti.

Hükümet sözcüsü Steffen Seibert Kanzler (Başbakan) Merkel’in Devlet Başkanı Joachim Gauk’a başvurduğunu belirti. Buna göre Merkel Gauk’tan Tuğçe’nin gösterdiği cesaretten dolayı ölümünden sonra kendisine Federal Hizmet Haçı (madalyası) verilmesini içtenlikle desteklediğini bildirmiş. Gauk da bu konuyu inceleteceğini söylemiş. Bu da belki Federal Almanya’nın tarihinde bir ilk olacak. Tabii ki bu madalya Tuğçe’nin Türk olmasından dolayı değil, ferdi cesaretinden dolayı verilecek. Neticede insani değerler uluslar üstüdür.

 

Yolsuzluk ve internet endeksinde mutsuz gelişme:

 

Şeffaflık Örgütü’nün bu haftada çıkan raporu Türkiye’yi oldukça mutsuz etti.

Nedenine gelince 174 ülkeyi içeren bu incelemede Türkiye, yolsuzluk sıralamasında geçen yıl 53. ülke iken, bu sene 64. ülke sırasına düşmüş. Diğer ifade ile yolsuzluk son bir yılda hayli artmış.

Danimarka’da yolsuzluk %8’lik bir orana sahipken, Türkiye’deki işlemlerin % 45’inin yolsuzlukla ilintili olduğu anlaşılıyor.

En az yolsuzluğun olduğu ilk on ülke sırasıyla Danimarka, Yeni Zelanda, Finlandiya, İsveç, Norveç, İsviçre, Singapur, Hollanda, Lüksemburg ve Kanada.

Tabii 64. durumda olan bizden daha kötü durumda olan ülkeler Bulgaristan, Yunanistan ve İtalya. Dolaysıyla sevinebiliriz.

Eski SSCB ülkeleri endeksin en altlarında yer alıyor. Çin Halk Cumhuriyeti 100. iken Rusya Federasyonu 136. Ülkedeki kötü ekonomik gidişin bir nedeni de bu olsa gerek.

Son beşteki ülkelerin neredeyse hepsini Müslüman ülkeleri oluşturuyor: Kuzey Kore hariç Irak, Güney Sudan, Afganistan, Sudan ve Somali son beşe giriyorlar.

 

 

İnternet Özgürlüğü

Freedom House (Özgürlük Evi)’nin 65 ülkenin internet kullanma özgürlüğü hakkında yaptığı araştırmanın 4 Aralık’ta ilan ettiği sonucuna göre, bizim konumumuz Angola’dan daha kötü.

Bu rapora göre, 76,1 milyonluk ülkede internet kullanımı % 46’da ve sosyal medya bloklamaya maruz kalıyor. Siyasi ve sosyal içerikler de engelleniyor. Blog yazarları tutuklanabiliyor. Basın özgürlüğü ise yok.

Bu durumda biz Azerbaycan ve Rusya ile aynı, “özgürlüğü kısıtlanmış ülkeler” safına giriyoruz.

Bu araştırmaya göre, Avustralya ve Kanada’da internet kullanımında en fazla özgürlük olduğu anlaşılıyor.

 

 

“Ne olacak bu ülkenin hali?” diyerek bu haftaki yazımızı sonlandırıyoruz.

 

Kapak fotografı

Author: Nadir Devlet

Prof. Dr., Türk Dünyası tarihi ve uluslararası ilişkileri uzmanıdır. 20 ve 21. yüzyılda Rusya, Kafkasya ve Orta Asya’daki Türk halklarının geçmişi, bugünü, siyasi, sosyal, kültürel, ekonomik yapıları üzerinde yoğunlaşmıştır.

Share This Post On

Submit a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Share This