İSTANBUL’DA 5 BİN YILLIK KURGAN BULUNDU

tomb-kurgan-turkey
  • Facebook
  • Twitter
  • Google+
  • LinkedIn

 

İstanbul Arkeoloji Müzesi uzmanları Bronz Çağına ait 5 bin yıllık bir kurganın içinde iskelet buldu.

Kurganlar tümülüs (höyük) tipi mezarları içerir. Düz bir alanda üzeri toprakla örtülü ve üstünde otlar veya ağaçlar yetişmiş bir büyük tümsek görürseniz onun kurgan olma ihtimali vardır. Ancak her tepecik kurgan demek değildir. Modern döneme ait hafriyat kalıntıları dahi olabilir.

Kurganlar, tümülüs tipi mezarlıklar olup yuvarlak ölü odacıkları veya mezar çukurlarıdır. Bu tip mezarlar başta Karadeniz’in kuzeyindeki bozkırlarda, Ukrayna, Rusya, Bulgaristan ve Romanya’da keşfedildiler.

Hurriyet Daily News‘da da yer bulan IBT haberine göre, kazı çalışmaları Silivri’de Aralık 2015’te başlamış bulunuyor.

 

Cenin pozisyonundaki asker

Mezar tamamen Mayıs 2016’da açılabildi ve Türkiye’de bulunan bu tipteki en eski mezar yeri olduğu belirtildi. Daha önce keşfedilen mezar yerlerine göre daha az tahrip olmuş bir kabir olarak uzmanların karşısına çıkmış. Daha önceden soyguncuların bu mezarlığı yağmalamış oldukları anlaşılıyor. Ancak hırsızlar esas mezar yerine ulaşamamışlar.

Bu durum da arkeologlara değerli bir inceleme alanı bahşetmiş oluyor.  IBTimes UK’e açıklama yapan University of Reading (Reading Üniversitesi) Yakın Doğu Arkeolojisi kürsüsü Profesörü Roger Matthews şöyle bir açıklamada bulundu: “Bu buluş birçok bakımlardan ilginçtir. Bu kabir daha önce keşfedilen kabirden daha eskiye benziyor. M.Ö. 3000 ile M.Ö. 1000 yıllarına tarihleyebileceğimiz Erken Bronz Çağı mezarlığıdır. Eski Kurganların ekserisinde olmadığı derecede sağlam olduğundan yapılacak incelemeler daha verimli olacaktır”.

Bundan da daha ilginci belki de mezarda cenin (feotal) pozisyonunda bir iskeletin bulunması. Cesedin pozisyonu ile ilgili gerçekçi iki açıklama yapılabilir: Ya ölünün mezarından çıkıp tekrar canlanmasını engellemek için veya yeniden doğmasına yardımcı olmak için cesede bu pozisyon verilmiş olabilir.

Ölü, bir mızrak ve arkeologların Bronz Çağına ait olduklarını teyit ettikleri iki kapla gömülmüş bulunuyor. Bu araçlar ölünün muhtemelen önemli bir savaşçı olduğuna işaret ediyor.

 

Bu keşiften ne öğrenebiliriz?

Objelerin ve iskeletin daha detaylı incelenmesi sonucunda, Bronz Çağında bu bölgenin tarihini daha iyi anlama imkânını bulacağız. Daha derinlemesine incelemeler sonucunda belki de insanların o dönemde nasıl yaşadıklarını anlayacağız.

İskelet kalıntısının analizinden dönemin insanlarını davranış ve ilişkileri hakkında ipuçları bulacağız.

Matthews ayrıca şunları söyledi: “DNA analizlerinden o dönemin insanlarının hareketliliğini, akrabalık bağlarını ve bu DNA’nın bu bölgenin modern insanları ile ilişkisini öğrenebileceğiz”.

“Dişlerin izotop analizleri ile bu ölünün nereden geldiğini öğrenebileceğiz. Çünkü diş minelerinde çevre ve jeolojiden izler kalmaktadır. Aynı metotla ne yediğini bile öğrenebileceğiz. Mesela daha çok balık mı, yoksa et mi yiyordu?”.

 

Kaynak: International Bussines Times

Author: Kılavuz Kirpi

Share This Post On

Submit a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Share This