Birkaç iyi mahalleli, bir mimoza ağacı ve kentsel dönüşüm…
Kayışdağı – Bağdat Caddesi arasında Divrikli Ali adında bir genç, buranın kırmızı killi toprağından tuğla yapmaya başladı ve 1782’de bir ocak kurdu. Kurbağalıdere’den Kayışdağı’na ve Feneryolu’na kadar olan yere renginden dolayı Kızıltoprak denmeye başlanmış.
1786’da Kızıltoprak adı ilk İstanbul haritasına geçti.
1965 yılında kat mülkiyeti kanunu ve takiben 1972 yılında da imar planı uygulamasıyla eski binaların ve köşklerin yerini betonarme binalar almaya başladı.
Bu bilgilerle ateş tuğlasından yapılan bu evin 1960 dönemlerinden beri ayakta olduğu düşünülüyoruz.
Evde yaşayanlar yaşları ilerlediğinden ve binanın demir tesisatlarını yaptırmak maliyetli olduğundan kentsel dönüşüm yasasından yaralanmak istemişler. Tarihe tanıklık eden bir bina daha yıkıma gidecek.
Binanın yıkılması kararını izleyen 6 ay içinde yüklenici firma ile anlaşılmış ve ev iki haftada boşaltılmış.
Giriş katın sahibesi Ender Hanım çiçeklere düşkün, müzikle ilgilenen, kedileri besleyen, doğa sevgisi olan bir Cumhuriyet hanımı. Mutfağının baktığı arka bahçesinde neredeyse evin yaşına yakın bir Mimoza ağacına sahipti. Biz o ağaca sahibesinden yola çıkarak ENDER MİMOZA ağacımız demeye karar verdik.
Ender Hanım taşınınca Mimozası da öksüz kaldı. 2016 Şubat ayında çiçekle bezeli bir şekilde, bina yıkımında kesilmeyi bekliyordu.
Doğa dostu eski komşulardan biri, bu defa çaresizce dudak bükmektense bir şeyler yapmayı tercih etti.
Birkaç fikir danışma ile seracı Murat’ın tecrübelerini Ulusal Tohum Takas Merkezi grubunun mobil ağdan desteklerine ekleyip, Mimozanın budanması ve köklerinden alınması fikrini hızla uygulamaya koydular.
Güzel bir şekilde budanarak, ağaç taşınacak hale getirildi. Takiben dikkatli bir şekilde ve derince köklerinden çıkarıldı.
Mahalle Muhtarı hanımefendiden yeni yer için fikir danışarak en yakın ve yeniden yıkılma riskine karşı çare olabilecek alana taşıyarak diktiler.
Dikimin ardından Mimozamız bolca sulanıp, olumsuz hava koşullarından ve diğer faktörlerden etkilenmemesi için iplerle bağlanarak önlem alındı. Köklenmesi amacıyla ara ara aspirin takviyeli sulama da yapılacak.
Ve yaşını tam olarak bilmediğimiz Ender Mimoza’mız, başta Ayşe Zeynep kardeşimiz ve arkadaşları tarafından bir başka noktada yeniden yaşamaya başlayacak.
Kentsel dönüşüm projeleriyle yok edilen kent bahçelerimiz öyle ya da böyle Ender Mimoza’mız gibi başka yerlere taşınarak yeniden ve yeni yerlerinde yaşamaya ve yaşatılmaya da devam edecektir.
Budanan ana dallardaki çiçekli dal ve dalcıkları da başta muhtarlık ve ihtiyar heyeti olmak üzere mahalle sakinleri ve esnafına dağıttılar, yaşlı bakımevine ziyaretle mis gibi mimoza kokusunu paylaştılar.
Artık bakım, sulama, gübreleme zamanı. Dileriz başarmış olalım. “Ender Mimoza” kentsel dönüşüme karşı direnebilsin.
Kent bahçelerinden kurtarabildiklerimiz yeni nesillere hasadını sunabilsin.