Sosyal medyada bir video dolaşıyor: Bu saçmalık (pislik) sona ermeli.
İzleyelim:
Öncelikle İngilizce bilmeyen ve bu etkileyici videoyu orijinalinden izleyemeyenler adına, Türkçe altyazıları için Ali Karabulut’a teşekkür ederiz.
Bu video, Zeitgeist Hareketi tarafından hazırlanan uzun bir belgeselin bir bölümü. İzlerken “doğru diyor” manasında kafamızı salladığımız bu görüşleri savunan Zeitgeist Hareketi nedir, bir bakalım:
“Zeitgeist” zamanın ruhu anlamına gelen Almanca kökenli bir sözcük. Zeitgeist Hareketi ise, insanların sosyal kaygıları ve genel iyilikleri için bilimsel yöntem kullanılarak, büyük bir sosyal kalkınmayı savunan, dünya çapında bir hareket. Hareketin ana hedeflerinden biri modern küresel toplumun para bazlı ekonomiden kaynak bazlı ekonomiye geçmesi.
Zeitgeist Hareketi, her yıl Mart ayınının 15’ini Zeitgeist Günü olarak belirlemiştir. Bu günde, hareket ilgili kişilerle buluşmak, bilgi edinmek ve paylaşmak için toplantılar yapmaktadır. 2008’de dünyanın 70 ülkesinde 1800 etkinlik yapılmıştır. Hareket ayrıca her yıl düzenli olarak dünyanın çeşitli yerlerinden gelen sanatçılarla, daha iyi bir dünya yaratma amacı ile Zeitgeist Medya Festivali düzenlemektedir. Haraketin 16 Mayıs 2009 itibariyle yaklaşık yarım milyon üyesi vardır.
Hareketin önde gelen isimlerinden, yukarıdaki videoda da sesini duyduğumuz, sözlerine hayran kaldığımız Jacque Fresco ise kendi kendini yetiştirmiş bir bilim insanı. 1916 doğumlu bu benzersiz zihin, endüstriyel tasarımcı, toplum mühendisi, mucit, yazar, konferansçı, fütürist ve Venüs Projesi’nin yaratıcısı olarak tanınıyor.
Fresco’nun temel kavramlarından biri, mevcut kıtlık bazlı para ekonomisi yerine kaynak bazlı ekonomi modelidir. Fresco, Dünya’daki doğal kaynakların ve enerji kaynaklarının – modern teknoloji ile ve akıllıca kullanıldığında – tüm insanlar için yeterince bol olduğunu savunur.
Bu görüşü açıklamak için şu örneği verir:
- “2. Dünya Savaşının başında ABD’nin elinde 600 kadar birinci sınıf savaş uçağı vardı. Bir sene içinde, 90,000 den fazla uçak yapılarak bu eksikliğin üstesinden gelindi. 2. Dünya Savaşının başında soru şuydu: Savaş için gereken donanımı üretmemizi sağlayacak yeterince finansal kaynağımız var mı? Cevap: Hayır’dı. Ne yeterince para ne de yeterince altın vardı; Ancak gereğinden fazla doğal kaynak vardı. Varolan kaynaklar sayesinde savaşı kazanmaya yetecek yüksek üretim ve etkinlik sağlandı. Maalesef bu sadece savaş zamanlarında dikkate alınıyor.”
Özellikle “Occupy” eylemleri sırasında öne çıkan, kimden çıktığını bilmediğimiz ama daha ziyade Fresco’ya yakıştırılan “para olmasa hepimiz zengindik” sözü, meseleyi özetliyor sanki…
