RUSYA’NIN 10 BÜYÜK SORUNU

Rusya’nın sorunları bitmiyor, ancak işgalden de vazgeçmiyor.

Ukrayna’nın doğusunda geçen yılın Nisan ayından beri devam iç savaş, Rusya’yı ve çevresinin çok kötü etkiledi. Bu durum aşağıdaki gibi, on maddede özetlenecek sorunlar yarattı. Rusya halkının dayanmaktan başka seçeneği yok gibi… Rusya Yunanistan gibi özgür bir ülke olsaydı, muhalifler Putin rejimini devirirdi.

 

1. Geçen ay Rusya’da halkın geliri, ekonomik durgunluk ve rublenin değerinin düşmesi nedeniyle %29 azaldı. Rusların üçte biri işlerini kaybetmekten, gelecek aylarda maaşlarının azalacağından veya ödenmemesinden endişe duyuyor.

VTsİOM (Rusya Kamu Oyu Araştırma Merkezi) 11 Şubat’ta Çalışma Bakanlığı’ndan aldığı bilgiyi paylaştı ve Rusya’nın çeşitli köşelerindeki 80 bölgesinde işsizliğin arttığını kaydetti. Bilhassa merkezden uzak konumdaki Sibirya’da Sahalin, Baykal ötesi, Karelya, Buryatya ve Hakasya cumhuriyetlerinde durum cidden kötüleşmiş. Şubat rakamlarına göre 939 bin kişi işsiz. Bu rakam fazla yüksek bir orana tekabül etmese de, eğilim artış yönünde.

İşsizlere ayda 850 ila 4.900 ruble (15-80 dolar) arası işsizlik parası ödeniyor. Moskova’da olanlara biraz fazla veriliyor. İşsizlik parası ancak bir yıl süre ile ödeniyor. Bu sürede iş bulamazsanız, ikinci defa işsizlik parası için başvurabiliyorsunuz, ancak bu son defa oluyor.

Rusya’da Ocak 2015 itibarı ile enflasyon % 15’i aşmış bulunuyor. Birkaç ay önce 1 dolar karşılığı 30-35 ruble iken, dünyadaki petrol fiyatlarının düşmesi ve Kırım’ı işgal ettiği için batının uyguladığı ambargolar dolayısıyla bugün 1 dolar 61 ruble civarında. Diğer ifade ile rublenin satın alma gücü nerdeyse % 50 değer kaybetti. Bu da sabit gelirlileri büyük sıkıntıya düşürdü.

 

2. Kırsal kesimdeki ekonomik durum o kadar kötüleşti ki, buradakiler iş bulma ümidi ile Moskova veya başka büyük şehirlere akıyor. Bizdeki durum da pek farklı değil. Şehre göçen Rus köylüleri, ülkeyi terk eden Orta Asyalı gastarbeiterlerin (misafir / yabancı işçi) yerini doldurmaya çalışıyorlar.

Çevre bölgelerdeki Rusyalıların % 30’u Moskova’ya geliyor. Araştırmalar, Ocak ayı başında Moskova’nın merkez semtlerinde 200 bin kişinin iş bulmak için biriktiğini gösteriyor. Bizdeki amele pazarına gelenler gibi, bu işsizler ne olsa yapmaya hazır.

 

3. Ruslar, tutuklandıkları takdirde hapishanelerde ölme ihtimalinin yüksek olduğunu, gittikçe daha çok fark ediyor. Son zamanlara “tutuklama sonucu ölüm” tabiri hayli yaygınlaştı. Rusya’nın geçmişte milyonlarca kişinin öldüğü, sakatlandığı çalışma kamplarından (GULAG) kalan kötü şöhreti bugün de pek değişmişe benzemiyor. Rus hapishanelerinde gardiyanlar işkence yöntemini çok yaygın kullanılıyorlar. Her 100 bin kişi başına düşen mahkûm sayısı açısından Rusya dünyada üçüncü (615)sırada yer alıyor. Aynı şekilde ABD ve Çin’den sonra 875 bin mahkûm ile de en çok mahkûma sahip üçüncü ülke konumunda.

 

4. Baltık ülkelerinde yaşayan Rusların, Putin’in “Rus Dünyası”nın bir parçası olma çağrısına sıcak bakmadıkları anlaşılıyor. Evet, onlar Baltık ülkelerinden göç ediyorlar, ancak Rusya’ya değil, daha fazla imkân bulacaklarına inandıkları başka AB ülkelerine göç ediyorlar.

1989 nüfus sayımına göre Litvanya’da halkın % 9,4’ü, Estonya’da % 30’u ve Letonya’da % 34 Ruslardan oluşmakta idi. 1992’de üç Baltık ülkesi bağımsız olunca Litvanya’dan 26 bin, Estonya’dan 31 bin ve Letonya’dan 16,5 bin Rus ülkelerini terk etti. Çünkü bu üç Baltık ülkesinde Ruslara karşı bir tepki doğmuş ve burada kalacaksanız bizim dillerimizi öğrenin talepleri konulmaya başlamıştı. Bugün bir milyon 250 bin kişilik Estonya’da Ruslar hala %30 orana sahipler. İki milyon 170 binlik Letonya’da Rus oranı azalmış, %26’ya düşmüş. Buna rağmen bugüne kadar bu ülkelerde kalan bir miktar Rus bulunmakta. Üç buçuk milyonluk Litvanya’da ise Ruslar ancak %6 oranına sahipler.

 

5. Rusya’nın çeşitli bölgelerindeki Rus resmi şahısları (yöneticileri) kendi ekonomik problemleri ile boğuştukları için, savaş dolayısıyla kendi bölgelerine yollanan Ukraynalı (kökenleri Rus) göçmenlerin gitmesini istiyorlar. Moskova ise Ukrayna sınırına komşu bölgelerde yaşayan insanlara yeni talimatlar ve kısıtlamalar getirmekte.

 

 

6. Rus ordusunda etnik çatışmalar her geçen gün artmaktadır. Komutanlar ve savcılar gayrı Rus askerlere çeşitli cezalar vermektedirler. Dolayısıyla orduda intiharlar da artmaktadır. Hemen her yıl Rusya’da 29 bin kişi intihar etmektedir. Gençlerin intihar oranı ise diğer Avrupa ülkelerinden yüksektir. Resmi verilere göre, son 20 yılda intiharlar nerdeyse % 50 azalmıştır. 2013 yılında 28.779 kişi intihar etmiştir.

Rus ordusunda usta askerlerin acemileri aşağılaması, çeşitli bedensel cezalar vermesi veya dövmesi yaygındır. Buna dedovşçina denilmektedir. Bu aşağılamalara dayanamayan birçok genç asker intihar etmektedir. İntihar olayları azınlıklar arasında fazladır. Çünkü Rus kökenliler çoğunlukta oldukları için diğer azınlıklara değişik işkenceler yapmaktadırlar. Buna cevaben azınlıklar bir bölükte çoğunluğa erişirlerse aynı şeyi acemi Rus askerlerine yapmaktadırlar. Subaylar çoğunlukla askerleri inşaatlara yollamakta ve kazanılan paraları da ceplerine indirmektedirler. Kuzey Kafkasya’da durum daha kötüdür.

 

 

7. Rusya İletişim Bakanlığı kadrosuz gazetecilerden hizmet almaktan vazgeçmek üzeredir. Ekonomik durumun kötüleşmesi dolayısıyla serbest gazeteciler gelir kaynağından mahrum kalacaklardır. Böylece Moskova, kadrolu gazetecileri daha kolay kamçılayacaktır. Çünkü bizde olduğu gibi bu gazetecilerin de işlerini kaybetmemek için Putin’i memnun edecek şekilde yazmaktan başka alternatifleri kalmamış bulunuyor.

 

 

8. Bu durum, hükümetin kurduğu “Sivil Toplum Örgütleri”ni (!) muhalefete ve diğer siyasi partilere karşı siyasi silah olarak kullanmak için yeni imkânlar hâsıl edecektir. Zaten şimdiye kadar hükümeti veya doğrudan Devlet Başkanı Putin’i destekleyen «Наши» (Bizimkiler), «Сеть» (Şebeke), «Молодая гвардия» (Genç Bölük), vs. gibi Sivil Toplum Örgütlerinin kuruluşuna devlet desteği verilmişti. Bazı cumhuriyetler de Moskova modelini taklit etmektedirler. Bu bağlamda Dağıstan’da «Я помощник Президента» (Cumhurbaşkanının yardımcısıyım) veya «Поддержка Главы РД»(Dağıstan Cumhuriyeti Başkanına Destek) gibi STÖ’ler kurulmuştur.

 

9. Ekonomik sorunlara rağmen birçok bölgesel ve etnik cumhuriyetlerde yerel kimliği yüceltecek faaliyetlere harcama yapılmaktan çekinmemektedir. İnterfaks haber ajansının haberine göre, Sibirya’da 50 ciltlik, popüler – bilim türünde bir Sibirya Tarihi Ansiklopedisi hazırlanacak. Bu aslında Sovyetler Birliği dönemindeki gibi maliyeti düşünmeme alışkanlığının bir tezahürüdür.

 

10. Son aylarda kendilerinden pek bahis olmasa da, Sibirya ve diğer bölgelerdeki endüstri kasaba ve şehirlerinde sular kaynamaya başladı. Bu durum Moskova’nın başına dert açacağa benziyor. Sverdlovsk oblastına bağlı Krasnoturinska’da UralPolit.Ru sitesinde yayınlanan bir röportaj, bu tehlikeye işaret ediyor. Kendilerine soru sorulanlar “bizim en son arzumuz bir endüstri parkı kurulması doğrultusunda” demişler. Çoğunluk daha iyi yaşam ve iş şartları talep ediyor. Ancak bu ekonomik durumda buna ne kadar imkân bulunur, orası işte büyük soru.

 

Anlaşılan Putin’in gündemi ile Rusya halkının çoğunluğunun gündemleri farklı. Ne demişler, tok açın halinden anlamazmış…

 

 

Bu yazı için diğer kaynaklar ile birlikte, Paul Goble’in “A Checklist of Ten Russian Developments Worth Watching” adlı makalesinden  yararlanılmıştır.
Kapak görseli

Author: Nadir Devlet

Prof. Dr., Türk Dünyası tarihi ve uluslararası ilişkileri uzmanıdır. 20 ve 21. yüzyılda Rusya, Kafkasya ve Orta Asya’daki Türk halklarının geçmişi, bugünü, siyasi, sosyal, kültürel, ekonomik yapıları üzerinde yoğunlaşmıştır.

Share This Post On

Submit a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Share This