2006 yılında çıkartılan 5553 sayılı tohumculuk yasasıyla, bereketli Anadolu topraklarımızda binlerce yıldır yetişen, yine binlerce yıldır üreticiler tarafından üretilen doğurgan olan tohumlarımızın satışı, sertifikasızlığı ve verimsizliği bahane edilerek yasaklanmıştır.
Bu yasaklamaya toplum ve toprağın varlıklarını korumayı amaçlayan ve muhalefet olarak başlatılan ülkemizdeki yerel tohum hareketi, ilk kez 2010 yılında Torbalı / İzmir’de yapılan Yerel Tohum Takas Şenliği ile bir ivme kazanmıştır.
5 yıllık süreçte ülkemizde 36 yerel tohum takas şenliği yapılmıştır. Ayrıca bu konudaki duyarlı dostlarımızca çeşitli etkinliklerde yerel tohumlarımızın dağıtılmasına da devam edilmektedir. Bunların dışında ülkemizde “internet üzerinden doğal ve yerel tohum takas ve dağıtım etkinliği” diğer ülkelere örnek olacak şekilde organize edilmeye de başlanmıştır.
25 Nisan 2015, 5. Bayramiç yerel tohum takas şenliği
17 Nisan 2015, Nilüfer 1. yerel tohum takas etkinliği
7 Eylül 2014 tarihinde İstanbul Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi tarafından düzenlenen tohum takas şenliğine, UTTM İstanbul Gönüllüleri İletişim Grubu üyelerimizle katıldık.
14 Haziran 2014 Gölpazarı tohum takas şenliği
Son zamanlarda medya üzerinde bir karalama kampanyası başlatılmıştır.
Bu karalamada “yerel tohum takas şenliklerinde dağıtılan tohumların hastalıklı” ve “dağıtılan tohumların gdo’lu” olduğu söylentisi, ne yazık ki yerel tohum hareketinin içinde olan bazı dostlarımız tarafından da paylaşılmıştır.
Bu iftiralar karşısında iki önemli soru sorulması gerekir:
- Şimdiye kadar yapılan yerel tohum takas şenliklerinde dağıtılan tohumlarla ilgili herhangi bir analiz yapılmış mıdır ve buna ilişkin yetkin kuruluşlardan rapor var mıdır?
- Yerel tohum takas şenliklerinde dağıtılan tohumların gdo’lu olduğuna ilişkin yetkin kuruluşlar tarafından raporlanmış mıdır, bu şartlarda bu tohumların kimler tarafından getirildiği, kimler tarafından ve hangi arazilerde üretildiği özellikle bakanlık tarafından araştırılmış mıdır?
Ülkemizdeki ve diğer ülkelerdeki doğal ve yerel tohumlarımızın yaşatılma çabasından rahatsızlık duyanlar, ülkemiz insanı değil; özellikle hibrit ve gdo’lu tohumları üreten küresel tohum firmalarıdır.
Yaklaşık son 20 yılda uygulanan sertifikasız yerel tohumların satışlarının yasaklanmasına ilişkin yasal düzenlemeler, verimli topraklara ve bitki çeşitliliği zengin olan ülkelere yönelik uygulanmaktadır. Unutulmaması gereken bir konu ise yerel tohum takas şenlikleri yine bu ülkelerde başlatılmıştır.
Son söz Kızılderili atasözü: “Bizi gömmeye çalıştılar ama tohum olduğumuzu bilmiyorlardı. Ve elbet bir gün başkaldıracağımızı ve yeniden filizleneceğimizi de bilmiyorlardı.”
