ÇİN’İN YENİ İPEK YOLU NE ANLAMA GELİYOR?

 

Çin’de 14-15 Mayıs 2017 tarihlerinde Pekin’de on beş devlet başkanı, on dört başbakan, dokuz uluslararası kurum ve yirmi iki bakan seviyesinde toplam 130 ülkenin temsil edildiği devasa katılım ile “Uluslararası İş birliği Kuşak ve Yol Forumu” gerçekleşti. Bu, son yıllar içinde Çin’in gerçekleştirdiği çok önemli bir diplomatik olay oldu. Türkiye’yi Cumhurbaşkanı Erdoğan temsil etti.

 

 

Batı medyası bu toplantıyı Çin’in yeni dünya düzenini gerçekleştirme faaliyeti olarak değerlendirdi.

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping bu iddialı Yeni İpek Yolu projesini gerçekleştirmek için 124 milyar dolara ihtiyaç olacağını söylüyor. Herkesi, dünyaya barış ve zenginlik getirecek projeye katkıda bulunmaya davet ediyor.

Kendisi de Çin devleti olarak bu projeye büyük katkıda bulunmayı taahhüt ediyor:

100 milyar Yuan (takriben 14,5 milyar $) mevcut İpek Yolu Vakfına; Çin Kalkınma Bankası 250 milyar Yuan kredi verecek;

Çin Eksport- Import (ithalat-ihracat) Bankası 130 milyar Yuan kredi ile projeye katkı sağlayacak;

Gelişmekte olan ülkelere ve İpek Yolu ülkelerine 60 milyar Yuan yardım verilecek;

300 milyar Yuan ise yurt dışına Yuan ile ticaret yapmayı geliştirmek için finansal kuruluşlara vermek planlanıyor. Böylece toplam olarak Çin 121 milyar $ harcamayı planlamış bulunuyor.

 

 

Xi Jingpin 14 Mayıs’ta misafirler önünde yaptığı konuşmada kısaca şunları söyledi:

“Atalarımız 2 bin yıldan daha fazla zaman önce bozkırlardan ve çöllerden geçerek Asya, Avrupa ve Afrika’ya kıtalararası yolu açtılar ve biz bugün bu yola İpek Yolu diyoruz. Eski İpek Yolu yalnız ticaret için değil aynı zamanda bilginin de yayılmasına sebep oldu. 2013 sonbaharında öncelikle Kazakistan ve Endonezya’da ben İpek Yolu Ekonomik Kuşağını ve 21 yüzyılda Deniz İpek Yolunu gerçekleştirmeyi teklif etmiştim.

Bu konuda siyasi faaliyetlerimizi Avrasya Ekonomik Birliği, ASEAN ülkelerinin bağlana bilirlik master (ana) planı, Kazakistan’ın geniş yol inisiyatifi, Türkiye’nin orta koridor inisiyatifi, Moğolistan’ın gelişim yolu inisiyatifi, Vietnam’ın iki koridor bir ekonomik daire inisiyatifi, Birleşik Krallığın kuzey güç odağı inisiyatifi ve Polonya’nın amber (kehribar) yolu inisiyatifi ile yürüttük. 40’ın üzerinde ülke ve uluslararası kuruluş ile iş birliği, 30’dan fazla ülke ile de üretim kapasitelerini geliştirme iş birliği antlaşmaları imzaladık.

Bizler ilk olarak barış için kuşak ve yol inşa etmeliyiz. Kadim İpek Yolunun bazı bölgelerinde eskiden süt ve bal akardı. Bugün bu bölgeler genellikle çatışma, kargaşa, kriz ve tartışmalara sahne oluyor. İkinci olarak bizim bu yolu zenginlik yolu yapmamız gerekli. Üçüncü olarak bu yolla açıklığa açılmaya hazırlamalıyız. Şeffaflık gelişme getirir, izolasyonda kalmak ise geriliğe yol açar. Dördüncü olarak bu kuşak ve yolu inovasyon yoluna çevirmeliyiz. Beşinci olarak ise biz bu kuşak ve yolu değişik kültürleri birleştirmek için kullanmalıyız”.

 

Rusya devlet başkanı Putin bu projeyi desteklediğini belirtti. Putin, “dünyadaki dengesiz gelişme, fakirlik ve bölgesel çatışma sorunları var. Rusya, Avrasya Ekonomik Birliğindeki ortakları bu birliği geliştirmeye çalışıyoruz.” dedi. Ayrıca EEU, Şanghay İş birliği Örgütü ve ASEAN ile Avrasya’da büyük bir ortaklık için temel attıklarını söyledi.

Spiegel dergisinde Bernhard Zand, bu toplantı ile ilgili şöyle bir başlık attı: “Neue Seidenstraße Wie China mit 900 Milliarden Dollar die Welt erobern will (Yeni İpek Yolu Çin’in 900 milyar $ ile dünyayı nasıl ele geçirmek istediğinin göstergesi)”.

World Tribune gazetesi de toplantıyı “Çin’in Avrasya ve Afrika’yı ele geçirme stratejisi” diye yorumladı.

Kısacası AB’den tek bir İtalyan Cumhurbaşkanının katıldığı (onun da yalnız temsili görevi var) bu Kuşak ve Yol İnisiyatifi henüz Avrupa’yı ve aynı şekilde ABD’yi endişelendirmiyor olsa gerek.

Toplantının açıldığı gün Kuzey Kore bir nükleer deneme yaptı. Anlaşılan o da aldırmadı.

Türkiye’ye bu projenin ne faydası olur diye sorarsak, kısa vadede pek bir faydası olmaz. Uzun vadede ise ne olacağı hakkında tahmin yürütmek ise doğru olmaz. Fakat Çin’in maksadının ne olduğunu anlamak açısından bu toplantının önemli olduğu anlaşılmaktadır.

 

 

Author: Nadir Devlet

Prof. Dr., Türk Dünyası tarihi ve uluslararası ilişkileri uzmanıdır. 20 ve 21. yüzyılda Rusya, Kafkasya ve Orta Asya’daki Türk halklarının geçmişi, bugünü, siyasi, sosyal, kültürel, ekonomik yapıları üzerinde yoğunlaşmıştır.

Share This Post On

Submit a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Share This