AKM’yi çok özledim

 

 

 

 

 

 

Atatürk Kültür Merkezi…

 

Mimar Hayri Tabanlıoğlu‘nun simge eseri. Cumhuriyetin simgesi, sanatın simgesi ve en nihayet özgürlüğün simgesi.

 

Hem tek tek hem topluca, bizim neslin tarihi…

 

Kapısının önünde buluşurduk, arkadaşlarla.

Anadolu yakasından vapurla ya da dolmuşla gelir, çiçekliklerin kenarına ilişirdik. Hava yağmurluysa cam portallerin arasında, direklerin oraya geçer, omuzlarımızı kısa kısa önümüzden geçen kalabalığı izlerdik. Açsak ve harçlığımız varsa cebimizde, Gezi pastanesine otur hiç değilse bir çay içerdik. Yine yolsuz kalmışsak gişe tarafında, kaldırımdaki simitçilere dadanırdık.

 

Kim bilir kaçımız ilk kez orada sanatla tanıştı, kaçımız AKM’de geçen bir akşamın gecesinde, kendinin başrolde olduğu bir tiyatro rüyası gördü.

 

Cep sahnesinde ne piyesler izlemiştik, ne dekorlar, ne oyuncular…

Büyük sahnede operadan baleye sanatın en ihtişamlı örnekleri. Estetik şahikası eserler…

Hele bir Becht, hele bir Kafkas Tebeşir Dairesi izlemek, ya da Aziz Nesin Sahnesinde bir Nazim Hükmet eserinin büyüsüne kaptırıvermek kendini…

Biliyorum, yaşlarımız kırkı geçeli beri bu ergen memleketin sahibi bizler değiliz. Artık devrimiz (!) geçti. Ama keşke kendi zıpırlarımıza bir tanecik miras bırakabilseydik.

 

İçinde, gözlerimizi aça aça dolaştığımız fuayeyi çocuklarımız da adımlayabilseydi. Büyük aktörlerin, aktrislerin, soprano ve tenorların, balerinlerin, virtüözlerin siyah beyaz portreleriyle süslü o salonda iki tur da gençlerimiz atabilseydi.

 

Nesilden nesle geçen müşterek mekânımız olsaydı AKM. Cağaloğlu hamamındakinden daha anlamlı bir merdiveni paylaşabilseydik. Hani, aile yadigârı zarif bir mücevher gibi…

Ne bileyim, siz istemez miydiniz torununuz arkadaşlarına “dedem anneannemi buraya piyese getirirmiş oğlum, böyle şapkalar falan” diye anlatsın? Hiç düşündünüz mü, torunlarınız ayak izlerinizi nerede sürecek? Çay bahçesi, kafe, tatil köyü? Kalırsa bir ev, bir de mezar taşı…

 

Ya o bina yıkılırsa, yok olursa Haziran 2013′ü, Gezi ruhunu nasıl anlatacağız gelecek kuşaklara? Şuradan bakamayacaklar mı?

 

 

Düşündükçe kalbim eziliyor. Kapısından ilk kez babaannemin elini tutarak girdiğim gün âşık olduğum hazinemi isterim ben.

AKM’yi çok özledim arkadaş!

AKM’mi isterim.

 

 

 

Görseller şu adreslerden derlenmiştir: pegasuskitabevi.com hafifmuzik.org saadettopcu.blogspot.com haber.sol.org.tr  tiyatronline.com

Author: Beril Cansever Devlet

[yazar] [ara sıra çevirmen] [çeyrek asırdır eğitimci]

Share This Post On

Submit a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Share This