Size de olmuştur. Haftalardır çantanızda taşıdığınız şemsiyeyi hem işe yaramıyor hem de ağırlık yapıyor diye çıkardığınız gün, yağmura yakalanırsınız…
Ya da marketten çıkarken aklınızdan torba o yağ şişesini çekecek mi sorusu geçiyorsa bilin ki torba yolda bir yerde muhakkak yırtılacaktır. Şanslıysanız (!) olay, mutfağın ortasında gerçekleşir ve yerleri 4-5 defa silerek aylık jimnastik kotanızı bir günde doldurursunuz…
İçiniz rahatlar mı bilemeyiz ama bu gibi aksilikler o kadar çok insanın başına gelmiş ki, sonunda bir mühendisin dikkatini çekmiş. Olmamasını umarken yakalanıverdiğimiz küçük terslikler ile ilgili bir dizi “kanun” icat eden Edward Murphy meselenin temeline şu kuralı koymuş:
Eğer bir şeyin ters gitmesi ihtimali varsa, o şey ters gidecektir.
İşte Murphy’nin 50 Yasasından öne çıkanlar:
- Bir şeyin ters gitme olasılığı varsa, ters gidecektir.
- Bir şeyin ters gidebileceği olasılıkları engelleseniz bile, anında yeni bir olasılık ortaya çıkacaktır.
- Bir dilim reçelli ekmek elinden düşerse, mutlaka reçelli yüzü yere çarpacaktır.
- Bir şeyin olma olasılığı, istenme olasılığı ile ters orantılıdır.
- Ne zaman bir şeyden vazgeçseniz, vazgeçtiğiniz o şey size geri gelir.
- Çözülen her problem yeni problemler yaratır.
- Her şey yolunda gidiyorsa, kesin bir terslik vardır.
- Bir şeyle fazla oynarsan, onu bozarsın.
- Hiçbir şey göründüğü kadar kolay değildir.
- Kendini iyi mi hissediyorsun? Emin ol, geçer.
Sağ ol Murphy! Moralimizi berbat ettin!
Şunu izleyelim bari 🙂