RUSYA – TÜRKİYE: TEK SORUN DOMATES Mİ?

 

 

 

03 Mayıs 2017’de Erdoğan ile Putin iş görüşmesi çerçevesinde Soçi’de buluştular. Her iki tarafın açıklamaları sanki bütün problemler sonlanmış intibaını vermeye yönelik gibi gözüküyor. “Normalleşme süreci tamamlandı” söylemi acaba ne kadar doğru?

Türk basınına bakılırsa “domates” sorunundan başka sorun kalmadı. O da birkaç yılda çözülecek. O zamana kadar domateslerimiz üçüncü ülkelerden Rusya’ya sokulacak. Ancak pahalı olacak.

Tabii ki iki arada yalnız domates konusu yok.

Suriye, vize serbestisi, Türk müteahhit ve müteşebbislere konulan yasaklar, kültürel ilişkilere vurulan set (Yunus Emre Enstitüsü Vakfı faaliyetlerin dondurulması, bilimsel mübadele), çifte vatandaşlık vb. gibi belki de her iki tarafı da huzursuz eden konular var.

 

Şüphesiz en önemli konu şu anda Suriye iç savaşı. Malum Rusya ile İran Esad rejimini destekliyorlar. Türkiye ise ÖSO’ya destek veriyor. Ancak bu hesapta ABD dışarda bırakılmış gibi iken, yeni Devlet Başkanı Trump’ın Suriye’ye gerçekleştirdiği saldırı ve YPG ile Türkiye sınırına kendi askeri güçlerini sokması, Türk savaş uçaklarının bu bölgeyi bombalamasını engelledi. Ankara bu adımı kendisinin PKK ile mücadelesine engel olarak algılamıştır. ABD Astana görüşmelerine temsilci yollamasına rağmen silahlı muhalefetin katılmaması Türkiye’nin bu güçleri yönlendiremediğini göstermekte.

Ankara’nın arzusu Suriye ile Türkiye arasında silahlardan arınmış bir bölge oluşturmak ki, Moskova sanki buna razı gibi görünüyor.

Moskova “normal ilişkiler başladı” derken acaba ne kadar samimi? Rusya Federasyonu müttefike muhtaç. Tek bir İran ile Suriye’deki ateşkes antlaşmasını uzun süre sürdüremeyeceğinin farkında.

Ayrıca Rusya kendisi izolasyondan kurtulmuş değil. ABD ve Avrupa ülkeleri ile iyi ilişkiler kuramadı. Erdoğan-Putin buluşmasından bir gün önce Federal Almanya Başbakanı Merkel iki yıldan sonda ilk defa Soçi’de Putin ile görüştü. Merkel, Ukrayna konusu çözülmeden Putin ile görüşmem demişti. Bu sözünden dönmesi büyük beklentiler yüzünden oldu diye yorumlandı.

 

Ancak ikili görüşme kötü bir şekilde sonuçlandı. Erdoğan Trump ile telefonla görüşerek Suriye konusunda anlaştık demişti. Ancak diğer yandan AB ile ilişkilerini koparmak üzere. Avrupa Konseyi Türkiye ile ilişkilerini dondurunca (ki böyle bir karar ilk defa alınıyor) Cumhurbaşkanı Erdoğan “AB’den ayrılmakla tehdit etti”. AB çevreleri ise AB’nin hiçbir ülkenin tehditlerine boyun eğmeyeceğini belirten ifadelerini sıklaştırdılar.

Bunun dışında Türkiye’nin Rus yapımı S-400 savunma sistemini satın alması bir NATO ülkesinin önemli bir askeri ekipmanı Rusya’dan alması en hafif tabiriyle sıradışı bir gelişme olacak. Bundan önce İsrail-Rus yapımı bir helikopter pazarlığı başarısız olmuştu. Ayrıca S-400’lerin dünyada alıcısı yok. Her şeyin dışında bir NATO ülkesinin kendi standartlarına uymayan silah satın alması ne sonuçlar yaratır?

 

3 Mayıs Soçi buluşmasında bütün sorunlar çözüldü gibi bir atmosfer yaratılmak istendiyse de acaba ne kadarı gerçekleşecek şeklinde sorular hala gündemde.

Başkan Putin 10 Mart’taki Moskova ÜDİK zirvesinde de Türklerin çalışma izinleri konusunda söz vermiş, “ortada teknik önemsiz bazı detaylar var, çok yakın zamanda hallolur” demişti. Ama devamı gelmedi. Vizesiz rejime geçilmesi zaten beklenmiyor ama iş adamlarına ve hizmet pasaportu sahiplerine kolay vize verilmesi konusu da aylardır bir türlü çözülmüyor.

Rus Tarım Bakanı Tkaçev Türkiye’den domates ithalatına karşı. Liderler ne kadar anlaşsalar da bürokratların işi yavaşlatmayacaklarının garantisi yok.

Diğer bir ifade ile Türkiye tarafının erken sevince kapılmaması, mantık gereği gibi gözüküyor. Ayrıca tek bir Rusya Türkiye’nin turizm, tarım ürünleri ve başka türlü ihracat alanlarındaki kayıplarının tümünü karşılayacak kapasiteye sahip değil.

 

Author: Nadir Devlet

Prof. Dr., Türk Dünyası tarihi ve uluslararası ilişkileri uzmanıdır. 20 ve 21. yüzyılda Rusya, Kafkasya ve Orta Asya’daki Türk halklarının geçmişi, bugünü, siyasi, sosyal, kültürel, ekonomik yapıları üzerinde yoğunlaşmıştır.

Share This Post On

Submit a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Share This